Yenisafak haberi su sekillerde yayinladi:
‘Kur'an'a ayak basan ahlaksız yakalandı.
Twitter'dan Kuran'ı Kerim'e ayak basan fotoğraf yayınlayan kadın Bilişim Şube polisleri tarafından yakalandı. Melih Gökçek'in şikayetiyle savcılığın talimatıyla İstanbul'da yaşadığı tespit edilen ve G.A olduğu öğrenilen kadının bilgisayar ve telefonuna el konuldu. Twitter'da 'kedibiti' ismiyle paylaşım yapan kadına açılan davaya Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Diyanet İşleri Başkanı Görmez de müdahil oldu.’


Kur'an'ı ayak altına alan kadına dava yağmuru.


Kuran'ı Kerim'i ayakları altına alarak çektiği fotoğrafı twitter'dan paylaşan kadının kimliği tespit edildi ve halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik ettiği gerekçesiyle dava açıldı. Davaya Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Diyanet İşleri Başkanı Görmez de müdahil olurken, çok sayıda vatandaş ve STK'nın da Kuran'a hakaret eden ve isminin Gülbeyaz Atik olduğu öğrenilen kadın hakkında suç duyurusunda bulunuyor.


Bu haberler okudugunda bu Kur’an in basina gelenler nedendir diye merak etmemek imkansizdir. Cunku Kur’anin tarihine baktigimiz zaman bu tarz eylemler, ona cok yabanci degildir. Su anda Muslimanlar tarafindan okunan Kur’an; (kitapliliklarin en ust katinda muhaffaza edilir hatta okunmadan once abdest alinnan bu kitap,) Muhammed'in, Cebrail Melek tarafindan ona verildigini iddia ettigi bir kitaptir. Inslanlar tarafindan yazilmis ve onun  tarihine baktigimiz zaman bu kitabin basina gelen ilginc (ayak basmaktan daha ilginc) bilgilerle karsilariz.

Ornegin;
Bazi ayetleri kayboldu (Ibn Abi Dawud, Kitab al-Masahif p.23).
Kur'an in bir kismi kayboldu (as-Suyuti, [d. 1500sAD] Al-Itqan fii Ulum al-Qur’an, p.524).
Bir kismi unutuldu. (Sahih Muslim, [d. 875 AD] Vol. 2:2286, p.501).
Bir kismi iptal edildi (Sahih al-Bukhari, [d. 870AD] Vol. 5:416, pg.288).
Bir kismi kayip (Sahih al-Bukhari, [d. 870AD] Vol. 8:817, pg.539).
Dikkate alinmayan ayetler (Ibn Abi Dawud, Kitab al-Masahif p.11).
Degistirilen ayetler (Muwatta Imam Malik, [d.795 AD] p.64,Ibn Abi Dawud, Kitab al-Masahif p.117)

Acaba yedinci ve sekizinci yuzyilda  Kur’anin basina getirilen bu olaylara nasil bir dava acilmalidir? Eger, bu olaylar Kur’an a ayak basmak kadar onemli degildir sekilinde dusunuluyorsa, Omer’in yaptigi uzerine ne dusunmek lazim? Peki Omer icin nasil bir dava acilmaliydi?  Cünkü 7. Yuzyilda Omer,  Cebrail Melek tarafindan Muhammad’e indirilen ve Muhammad’in etrafindaki kisiler tarafindan yaziya dokulen herseyi toplatip yaktirdi.   Acaba bir matbaa tarafindan bastirilan bir kitaba  ayak basan kadin ahlaksiz diye sesleniliyorsa ve dava aciliyorsa, Omer’e hakkinda ne dusunmek gerektigini sormak lazim. Omer doneminde matbaa yoktu ve o direk Muhammad’den verilen suralari yaktirdi.

Baslangictan beri, Insanoglunun problemlerinden birisi; Tanri’ya ibadet etmektense, O’nun yarattiklarina ibadet etmek olmustur yada O’nun yarattiklarini Tanri ile ayni seviyeye koymak olmustur. Kur’an bunun bir ornegidir.    

Tanriyi anlatan ve onu tanimamizi saglayan Kutsal Kitaplar ,Yerleri ve Gokleri ve icindeki herseyi yaratan Yaratici’ya ibadet etmemizi soyler. ‘Benden başka tanrın olmayacak. “Kendine yukarıda gökyüzünde, aşağıda yeryüzünde ya da yer altındaki sularda yaşayan herhangi bir canlıya benzer put yapmayacaksın.  Putların önünde eğilmeyecek, onlara tapmayacaksın.’

Farklı Kur'anlar

Şu an dünyada farklı Kur'anlar olduğunu biliyor muydunuz?

Müslümanların çoğu dünyadaki tüm Kuranların tamamen aynı olduğunu ve Muhammed zamanında nazil olmuş Kuranla kelime kelime ve okunuş olarak aynı olduğunu zannederler.

Halbuki; Kuran’ın ilk yazıldığı Kufik yazılımı sesli harfler yada seslendirmeyi belirten imla imgelerinden yoksundu. Zamanla okuyucusunun okuduğu şekilde yazıya geçirildi. Bu okumalar hocadan talebesine nesiller boyu aktarılıdı. Bu aktarımlara göre değişik bölgelerde değişik “Kıraatlar” ve “Mushaflar” (metinler) oluştu.

Günümüzde en yaygın kıraat Mısırlı Kuran okuyucularından Asım tarafından benimsenmiş ve yayılmış olan Hafs (805) geleneğidir. Fas’ta Warsh (812) geleneğinden gelen Nafi Kıraatı yaygındır. Fas’taki Kuranlarda bu değişik okunuşa göre yazılmıştır. Sudan, Nijerya, ve Orta Afrika’da yaygın olan kıraat ise Ubu Amr’ın El-Duri versiyonudur.

Şu an dünyada 4 ayrı Kuran metni vardır: Hafs, Warsh, Qalun ve El-Duri. Bu gelenekler günümüzde hala yürürlükte ve basımdadırlar.

Hafs versiyonu en yaygın olanıdır. Müslümanlar Kuran’ın ilk basımını 1924’te yapmışlardır. 1924’te Mısır’da bir araya gelen büyük bir komite tarafından Kıraat olarak Hafız Asım’ın kıraatı seçildi. Basım hattı içinde eski devirleri andıran bir yazım seçildi. Bu hat ilk o zaman kullanılmıştır. Şu an dünyadaki müslümanların yüzde 97’si bu kıraat ile basılmış Kuranları kullanmaktadırlar.

To top

Gerçekten de Hıristiyanlığı temel savlarından bazıları tarihi araştırmaya açıktır. Hıristiyanların inandıklarıyla Tanrı’nın yeryüzünde yaptıkları arasında belirgin bir bağlantı vardır. Devamını okuyunuz...

Müslüman dünyasının kutsal kitabı olan Kuran-ı Kerim'in derlenmesi nasıl oldu. Hangi konularda ne öğretiyor ve Tevrat, Zebur ve İncil konusunda nasıl bir tanıklıkta bulunuyor? Soruların cevaplarını içeren makaleyi okumak için lütfen tıklayınız...

Bu yapıtın içeriği Muhammed'in yaşamı olarak tanıtılmaktadır. Yapıt Kur'an'ın oluşumunun bir tarihçesini sunar. Ve Kur'an'ın, Peygamber'in yaşadığı olaylar aracılığıyla nasıl oluştuğunun görülmesi için yazılmıştır. Devamını okumak için tıklayın

Tarafımdan kapsamlı biçimde incelenip alıntı yapılan Antik Çağ yazıları temel alınmasaydı, İslam’ın geliştiği kaynakları araştırmanın önemi olmazdı. Bu sorumluluğu aldığımı tüm dürüstlüğümle iddia edebilirim. Üzerinde gerçekten doğru dürüst bir çalışma yapamadığım bir dil olan Çince bir iki parça dışında, hangi dilden olursa bu metinde yer alan bütün çeviriler bana aittir. Kitabı okumak için tıklayınız...

İslam’ın ve onun metninin Hristiyan öğretileri ile düştüğü görüş ayrılıklarının beşikten mezara kadar geçen süreyi kapsadığını söylemek abartılı olmayacaktır; çünkü Devamını okuyun...

Kutsal Kitap ile Kur'an arasındaki farklılık ve çelişkiler sadece temel Tanrıbilimsel öğretilerde (Tanrısal vaatlerin verildiği soy, elçilerin dinsel kimliği, Mesih'in çarmıha gerilmesi, günah ve kurtuluş kavramları) değil, Devamı için tıklayın ...

Kuran'da bilimsellik arayışı ve bilimsel hurafecikik. Bu meselnin arka planında, bence İslam dünyasındaki bilim çöküntüsü ve bunun getirdiği eziklik yatıyor. 1979'da Nobel Ödülü kazanan Prof. Abdusselam'ın: Devamını oku

Müslümanlar, Eski ve Yeni Antlaşma da dahil, kutsal sayılan tüm yazılara saygı duymalarına rağmen, Kur’an söz konusu olduğunda onun diğer tüm yazılardan üstün olduğunu savunup farklı ve ayrıcalıklı bir  tutum izlerler. Devamını oku

Ahmet Başaran’ın ve Onunla aynı yolda yürüyen İslamcı yazarların mucize arama çabalarına Kur’an surelerinden en çok hangisinin malzeme olduğu yönünde bir soru sorulsa, bu sorunun yanıtı, şüphesiz, Rahman Suresi olacaktır. Devamını oku

Hıristiyanlık ile İslam arasındaki inanç ayrılıklarının temelde İsa’nın kişiliği ve yaşamı üzerine kurulduğu, bu iki büyük dinin takipçileri tarafından çok iyi bilinen bir gerçektir; ancak bazı durumlarda bu inanç ayrılığı İsa’yı aşıp son derece ilginç bir şekilde İsa’nın annesi Meryem’e kadar uzanır. Devamını oku